Kayyım veya kayyum, yasalarla belirlenen bazı durumlarda, başkasına ait bir işi görmek veya bir malı idare etmek için tayin edilen kimselere denir. Arapça kama (durmak) kökünden gelir ve kıyam (yerine geçmek, yürütmek) kelimesinden türemiştir.
Kayyum olarak atanan kişi "kamu görevlisi" sayılır. Kayyum, genellikle ilgili yerleşim biriminin en yüksek mal memurudur. Bu nedenle genellikle illerde defterdar, ilçelerde ise mal müdürü kayyım görevlerini yürütür. Kayyumluk ile ilgili şikayet ve başvurular varsa kayyum müdürlüklerine, yoksa mal müdürlüklerine veya defterdarlıklara yapılır.
KAYYUM TÜRLERİ Kanuni kayyum İş veya mal sahibinin rızasına bakılmaksızın, yasalarda belirtilen durumlarda tayin edilen kayyumdur. Suç şüphesiyle kayyum tayini Yasalarda belirtilen belirli suçları işlemekte olduğu konusunda kuvvetli şüphe bulunan şirketlere kovuşturma sürecinde kayyım atanabilir. Bu suçlar: Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti, yasaklı madde ticareti, kalpazanlık, kumar oynatma, zimmete mal ve para geçirme, kara para aklama, silahlı örgüt kurma, silah kaçakçılığı, casusluk, kaçakçılık ile kültür ve tabiat varlıklarına karşı işlenen bazı suçlardır. İflasın ertelenmesi İlgili mahkemenin, iflasın ertelenmesi talebi üzerine kayyım atamasıdır. Kayyım; şirketin faaliyetlerinin sürdürülmesi, işlerinin devam ettirilmesi, şirket mal varlığının korunması, şirketin iyileştirilmesi konularında şirketin yönetimi ve gözetimini sağlar ve bu sayede şirketin ve hissedarların yanı sıra şirket alacaklılarının da menfaatlerini korur. Gaiplik durumu Gaiplik (kayıplık), bir kimsenin sağ olup olmadığının bilinememesi veya yaşadığı yerin bulunamaması durumudur. Örneğin bir miras açıklandığına mirasçılardan biri bulunamıyorsa ve devletin menfaati söz konusuysa, mirasçının yerine kayyım atanabilir. İhtiyari kayyum Kendisinde ihtiyari hacir (kısıt) durumu bulunan reşit bir kimseye, kendi isteği üzerine atanan kayyımdır. İhtiyari hacire örnek olarak engellilik, ihtiyarlık ya da tecrübesizlik verilebilir.